Türkiye’nin estetik turizmi, her yıl binlerce yabancı turisti çekiyor. Lakin kimi acente ve hastanelerin yaptığı yanlış yönlendirmeler, tedavi sürecini ölümcül bir hale getirebiliyor. Uzmanlar, estetik operasyonlar öncesi tüm risklerin kıymetlendirilmesi ve bu durumun şeffaf bir biçimde hastalarla paylaşılması gerektiğini vurguluyor. Bu süreçlerin yetersiz yapılması, bilhassa yurtdışından gelen hastalar için önemli sıhhat riskleri oluşturabiliyor.
“Kalite yerine düşük maliyetle rekabet ediliyor”
İspanya’dan Türkiye’ye gelen ve özel bir hastanede bir dizi operasyon geçirdikten sonra hayatını yitiren bir turistin trajik kıssası, gözleri tekrar sıhhat turizminin risklerine çevirdi. Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Saçak, Türkiye’de sıhhat turizminde kalite yerine düşük maliyetle rekabet edildiğini, bu durumun kaliteli hizmet sunumu yerine, komplikasyon risklerini artırabilecek şartlar yarattığını belirtti.
TIKLAYIN – İspanya’dan İstanbul’a geldi, estetik ameliyat sonrası öldü!
BirGün’den Sibel Bahçetepe‘nin haberine nazaran, Prof. Saçak, estetik ameliyatların sıhhat hizmeti olduğunu ve risklerin, hastanın yaş, tıbbi durum ve ek hastalıkları üzere faktörlere bağlı olarak değişebileceğini, bu yüzden tedavi öncesi kapsamlı bir kıymetlendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Sıhhat turizmi ismi altında yapılan süreçlerde, hastanın tam manasıyla değerlendirilmeden operasyona alınması, operasyonların hastanın ferdî tıbbi durumuyla uyumlu olmaması üzere durumlar önemli sıhhat sıkıntılarına yol açabiliyor.
“Nitelikli kıymetlendirme yapılmalı”
Estetik operasyonlara yönelik taleplerin artmasıyla, kimi acente ve hastanelerin süratli ve yüksek kar elde etme maksadıyla, hastaları gereğince bilgilendirmeden operasyonlara yönlendirdikleri ve bu süreçte hastaların sıhhat güvenliğinin ikinci plana atıldığı gözlemleniyor. Uzmanlar, sıhhat turizmi kapsamında Türkiye’ye gelen hastaların, rastgele bir sıhhat hizmetinde olduğu üzere nitelikli bir biçimde kıymetlendirilmesi gerektiğini, tüm risklerin açıkça anlatılması ve hastaların şuurlu kararlar verebilmesi için şeffaf bir bağlantı kurulması gerektiğinin altını çiziyor.